12 Nisan 1972'de Yalova'da doğdu.Şebnem 12 Nisan 1972'de Yalova'da doğdu. Evin en küçük çocuğuydu ve ona hep ya tiyatrocu ya da şarkıcı olacak gözüyle bakılıyordu çünkü ailesine gösteriler yapıp onları güldürmeye bayılıyordu. 5 yaşına geldiğinde en büyük hayali keman dersleri almaktı ama uygun bir öğretmen bulamadıklarından babası ona küçük bir keyboard aldı ve Şebnem de duyduğu her melodiyi çalmaya çalışarak kendi kendini eğitmeye başladı. İlkokul dönemlerinde ise Yalova'da ne kadar müzikal etkinlik ve kurs varsa hemen hepsine katıldı. Sabahları okuluna gidip; öğleden sonraları önlüğünü bile çıkarmadan sokaklarda oynayarak ilköğrenimini tamamladı ve kolej sınavlarına girip Bursa Koleji'nde yatılı öğrenci oldu.
Koç burcu
Şebnem Ferah ilkokulu Yalova'da okuduktan sonra Bursa Koleji'nde 7 sene yatılı ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde 2 sene ekonomi öğrenimi gördü.
1996 yılında ilk albümü Kadın'ı çıkaran sanatçı 1999 yılının yazında ikinci albümü olan Artık Kısa Cümleler Kuruyorum'u çıkarttı.
Aradaki üç sene içersinde aralarında Müzeyyen SenarSezen Aksu ve Haluk Levent gibi büyük sanatçıların albümlerine vokalleriyle katkıda bulundu.
Dinleyici kitlesini Lise ve Üniversite gençliği oluşturmaktadır.
En sevdiği yemekler : Yaprak dolması spagetti
Favori içeceği: Kola ve su
Favori restoranı: İskele balık restoranı
Favori tatil yeri: Bodrum
Artık daha disiplinli bir hayatla karşı karşıyaydı ve okulu sosyal faaliyetler açısından pek zengin değildi. Bu yüzden derslerinin dışında zamanını paylaşacağı iyi bir arkadaşa ihtiyacı vardı ve işte o yıllarda müzik Şebnem'in hayatında hobi olmaktan çıkıp vazgeçilmez oldu.
Önce okulunun müzik grubunda sonra da çeşitli gruplarda solistlik yapmaya başladı. ''Gitar da çalabilsem keşke...'' deyip gitar dersleri almaya başladı. Çok hızlı öğreniyor ve öğrendiklerine yenilerini katmak için sevdiği şarkıların gitarlarını çalmaya çalışıyordu. Derken kendi grubunu kurmaya karar verdi. Bu grupta şarkı söyleyecek ve gitar çalacaktı. Fikirlerini
Şebnem o zamana kadar derslerinden hep yüksek notlar alırdı fakat birden bire eskiden 7
Şebnem
ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ-EKONOMİ BÖLÜMÜ'ne girdiğinde okulunu çok sevdi. Ama Volvox'taki bütün arkadaşları İstanbul'daydı ve bu yüzden biraz buruktu. Olsundu. Sabahları okuluna gidiyor; akşamları eve geldiğinde de her gün sevdiği bir albümü dinleyip gitarlarını ve vokallerini etüt ediyordu. Bu en az 4 saatini alıyordu ve geriye ders çalışacak zaman kalmıyordu. Şebnem ODTÜ'deki ilk yılını gayet iyi bir ortalamayla bitirdi. İkinci yıl başladığında ise okulunun müzik çalışmalarına engel olduğu düşüncesine kapıldı! Tüm zamanını müzikle geçirmek istiyordu. Ama ne yapacaktı? Okulu mu bırakacaktı???
Bunları düşündüğü zaman keyfi kaçıyordu
Aynı hafta sonu Şebnem düşüncelerini ailesi ile paylaştı. Tahmin ettiği gibi annesi konuya daha ılımlı yaklaştı. Şimdi babasının ağzından çıkan kelimeleri bekliyordu. Hoş... Bir kez kararını vermişti...
Şebnem'in babası o kadar değerli ve tatlı bir babaydı ki; ''insan ancak çok sevdiği şeyleri yaparsa mutlu ve başarılı olur...'' deyip kızına belki hayatı boyunca alacağı en kıymetli dersi verdi.
Şebnem hiç vakit kaybetmeden valizlerini toplayıp İstanbul'a geldi. Volvox'la çeşitli rock barlarda çalmaya başladılar. Kendine bir ev tuttu. Hem müzik yapıyordu; hem de kendi ayakları üzerinde duruyordu; çoook mutluydu. Bazen haftada 5 gece çalıyorlardı ama hiç sıkılmıyordu; ta ki kendi şarkılarını söylemek isteyene kadar...
Çocuk denebilecek yaşlarda kurulan Volvox'un her bir elemanı hayatına yön vermek durumundaydı çünkü aradan uzun zaman geçmiş; tercihleri
İşte bundan sonra Şebnem evine kapanıp yazmakta olduğu şarkıları tamamladı ve ilk albümü KADIN'ı müzikseverlerin beğenisine sundu. KADIN; müzikal açıdan bir çok ilki bünyesinde barındırıyordu. Albüm kısa sürede geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. Sahne performansı açısından zaten tecrübeli sayılabilecek Şebnem
Sonraları; yeni şarkılar yapmaya başladı. Bu şarkılar Şebnem'in çıkaracağı ARTIK KISA CÜMLELER KURUYORUM ve PERDELER albümlerinin içeriğini oluşturacak; Şebnem popüler olmak için çabalamak yerine ilk albümünde tanışıp ilişki kurduğu dinleyici kitlesiyle büyümeyi deneyecekti. Bu tavrı zaman içinde Şebnem'in kendi kitlesini oluşturmasında etkili oldu. Sadece sevdiği işi yapmak niyetindeydi. Dinleyici kitlesinin beklentilerini karşılamaya çalışırken bir diğer taraftan da bunun kendi özgürlük alanını daraltmaması için uğraşıyordu
Çok yakından takip edenler bileceklerdir; hayat Şebnem'e son yıllarda ailevi açıdan arka arkaya ağır tecrübeler de yaşattı. O da biraz yorgun olduğunu farkedip herşeye bir süre için ara verdi. Durdu. Olanı
Zaman geçti... Yeniden gitarını aldı ve yeni şarkılar yazdı. Stüdyoya girip bu şarkıları arkadaşlarıyla birlikte kaydetti. Albümün adını KELİMELER YETSE... koydu. Artık daha sağlam
Tutku dolu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder